Yazar Rumuzu: oyuncu6066
Eser Sıra Numarası: 27022024eser09
BİR ADIM ÖNDE
İnsan; doğar, yaşar ve ölür. İnsan hayatı
bu kadar basit ve özdür. Hayata adımımızı attığımız ilk yıllarda her ne kadar
hayatın bizim için zor ve yorucu olduğu anlatılsa da yaşımız ilerledikçe bu
sürenin aslında tahmin edildiği kadar uzun olmadığını ve zamanın çok hızlı
geçtiğini anlıyoruz. Hayat bu kadar kısa iken, yaşadığımız her günün, her
dakikanın her anın büyük bir önemi vardır. Zaman bu kadar kısa iken,
ortaöğretim olan lise hayatımızın vazgeçilmez bir katkısı vardır. Lise hayatı
kısa ama zor bir yolculuktur çünkü hayatımızın en belirleyici aşaması olan meslek
seçimlerimizi lise hayatlarımızda seçeriz. Bu seçimleri yaparken lise
hayatımızda yaşadığım her tecrübenin bu karara etkisi büyüktür. Ayrıca bu
seçimi belirlemek için yapacağım çalışmaları lise çağlarında yaparız. Bu
sebepten dolayı lise hayatında yaptığım her projenin, çalışmanın, değerlendirmenin
önemi paha biçilemez.
Lise; bireylerin çocukluk çağını atlatıp erişkin dönemine hazırlandığı dönemdir. Biyolojik olarak ergenlik olarak adlandırılan bu dönemde farklı birçok deneyim yaşarız. Öncelikli olarak lise çağında öğrendiğimiz her bilginin yaşamımıza olumlu yönde katkıları vardır. Lisede gördüğümüz her ders ileride gideceğimiz üniversitenin alt yapısıdır. Zorunlu olarak gördüğümüz derslere emek harcayarak çalışıp geleceğimize yatırım yapmamız gerekmektedir. Örneğin ilerideki yaşamımızda doktor olmak istiyor isek biyoloji ve matematik alanına kendimizi lise döneminde geliştirmemiz, bu konularda araştırma yapıp deneyimli kişilerle görüş alışverişi yapmamız gerekmektedir. Akademik olarak, lise çağında yaşadığımız her anın ileriye karşı olumlu ya da olumsuz katkıları vardır. Bir öğretmenin bizi olan davranışı bile bizi o dersten soğutabilir ya da o dersi delice sevdirebilir. Akademik durumun dışında, lise çağında kurduğumuz arkadaşlıkların da ileriye olan katkısı büyüktür. İçinde bulunduğumuz çevre bizi de etkiler. Etrafımızda olan insanların yaptıkları bizim dikkatimizi çeker ve o durumu olan ilgimiz artar. Yanımızda bulunan arkadaşımız kitap okumayı çok seven biridir ve ister istemez ortamlarda sevdiği kitaplar hakkında yorum yapacaktır. Bu durumda bizim de ilgimizi çeken bir konu olduğunda, o kitabı alıp okumaktan çekinmeyiz. Fakat diğer bir yandan sigara içen bir arkadaşımız da olabilir. Bu kişi ile arkadaş kalmaya devam edersek bizde sigara bağımlı bir insan olarak hayatımıza devam edebiliriz. Türkçemiz bununla ilgili birçok atasözü barındırmaktadır; ‘’Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim’’, ‘’Körle yatan şaşı kalkar’’, ‘’Üzüm üzüme baka baka kararır’’. Bulunduğumuz ortam kişiliğimizin gelişmesinde önemli rol oynamaktadır. Tüm bunların yanında lise döneminde yaşadığımız olaylar ilerideki yaşantımızda kalıcı iz bırakabilir. Öğretmenlerimizle yaşadığımız bir çatışma, arkadaşlarımız tarafından dışlanma, zorbalığa uğrama, fiziksel özelliklerimiz ile dalga geçilmesi veya korkularımızla ilgili yaşadığımız ufak çaplı bir travma ileride psikolojik olarak kalıcı hasar bırakmaktadır.
Kıymetli şairimiz
Attila İlhan’ın da dediği gibi ‘’Eğer ben yalnızsam yanılmışım elimden tut
yoksa düşeceğim, yağmur götürecek yoksa beni”. Eğitim gördüğümüz okuldaki
imkanlar da çok önemlidir. Örneğin; benim okulumda ilerideki portfolyomu
geliştirmem içim bir sürü etkinlik bulunmaktadır. Matematik alanında Türkiye
genelinde olan sınavlara katılmaktayım, felsefe, edebiyat ve tarih zümrelerini
ortaklaşa gerçekleştirdiği ‘’Etik değerler ile küresel sorunlara Bakış’’
projesinde görev almaktayım, değerli şairimiz Attila İlhan’ın adına düzenlenen yarışmada
deneme yazısı yazmaktayım. Tüm bu etkinler benim ilerideki yaşamımda diğer
insanlardan bir adım önde olmamı sağlayacaktır. Lise ismi dikkatimizi çektiği
için aldığımız kitabı okurken sıkılmamızdır. Liseden önceki hayatımızda lisenin
çok keyifli bir zaman dilimi olduğundan bahsedilmektedir. Liseli olmadan önce
hevesli olarak gideriz fakat sonradan lisenin zorluğunu anladığımızda lise
hayatından sıkılmaya başlarız.
Sonuç olarak, lise dönemi insanın geleceği
içim çalıştığı dönemdir. Bu süreçteki çocuklar hassas oldukları için kırılmaya
çok müsaittirler. En ufak bir tecrübe bile kişinin geleceğini
değiştirilebildiği bir döneme psikolojik olarak hazır olmalıyız ve geleceğimiz
için çalışmalıyız.