Konusu:

“Kişisel gözlem ve deneyimleriniz ışığında, lise öğreniminin size ilerideki yaşamınız için kazandırdıkları hakkında ne düşünüyorsunuz?”

 

Yazar Rumuzu: Umay2024

 Eser Sıra Numarası: 27022024eser03


 

                      LİSE ÖĞRENİMİNİN İLERİDEKİ YAŞAMIMDA KAZANDIRDIKLARI


     Lise yılları… Herkese tatlı maceralar yaşatan, güzel anılarla akılda kalan yıllardır. Arkamıza dönüp baktığımızda o tatlı anları gülümseyerek hatırlarız, o zamanlar canımızı çok sıkan bir şey bile daha sonradan baktığımızda kendimizle alay edip eğlenmemizi sağlar. Çoğu kalıcı ve gerçek arkadaşlıklar bu yıllarda kurulur çünkü bu yaşlarda herkes kendi benliğini ve kimliğini oluştururken ona destek olan, katkıda bulunan arkadaşlarını unutamaz hatta o kişinin karakterinin yansımasında arkadaşı da vardır artık. Ben bunları nerden biliyorum? Hayır, 30 yaşında değilim… Ben de bir lise öğrencisiyim. Bunları büyüklerimden duyduğum için biliyorum.

Peki, benim düşüncelerim neler lise hayatı ve bu sürecin bana kazandırdıkları hakkında? Ben de şu an içinde olduğum için bunu çok anlamasam da lisede öğrendiğim bilgiler, edindiğim tüm beceriler, arkadaşlıklar, yaptığım tüm gözlemler benim gelecekteki hayatımda yer edinecek. Ben şu an kendi kimliğimi bulma ve çevreyi tanıma aşamasında bir genç olarak yani bir yaş ağaç olarak lisede eğildiğimi ve bu eğilmeyle hayatımı devam ettireceğimi düşünüyorum.

Çoğu kişi lise hayatının akademik boyutunun ileride hiçbir işine yaramayacağını düşünür. Trajikomik bir lise ifadesi olarak “Hocam bunlar bizim ne işimize yarayacak?” sorusunu herkes duymuştur ya da sormuştur. Buna trajikomik diyorum çünkü aslında o gereksiz bulduğu bilgiler bile en amansız bir zamanında onun hayatını kurtarabilir. Bunu kimse bilemez… O yüzden ben, lisede dedikleri gibi işe yarar olsun olmasın her bilgiye çok değer vermeye çalışıyorum; her an işime yarayabileceğini düşünerek öğrendiğim bu bilgi ve becerileri kaybetmekten korkuyorum.

Zaman gerçekten çok hızlı geçiyor, hep aynı rutinde gidiyor bazen. Bu dörtnala koşturan dünyada çevremizde olup bitenlere duyarlı yaklaşarak özellikle lise dönemimizde ne kadar gözlem yapabilirsek iyi olsun kötü olsun bu gözlemlerin de her an işimize yarayabileceğini ve bize yeni tecrübeler kazandırarak ilerideki hayatımızda -tekrar benzer bir çevreye düşersek- bizi kurtarabileceğini göz önünde bulundurmalıyız. Örneğin “kör gibi yaşayan bir insan” düşünün, hiçbir şeye dikkat etmeyen, beni alakadar etmez, nasılsa ailem benim için düşünür diyen bir kişi düşünün. Bunu da tam kimliğinin, tecrübelerinin oluştuğu lise döneminde yapan bir kişi ileride ailesi yanında olmadığı zaman attan inip eşeğe binmeyecek, direkt uçuruma atlayacaktır. Çünkü hayatın akışı, insanların davranışları hakkında en ufak bir fikri yok. Resmen doğal seleksiyona uğrayan bir canlı gibi elenecek ve neye uğradığını şaşıracak. İşte bu şekilde ortada dımdızlak kalmamak için lisede öğrendiğim her şeye bir altın değeriyle bakıyorum ve olabildiğince fazla gözlem yapmaya çalışıyorum.

               Her ne kadar lisede öğretilen her bilgiye değer versem de bazı yerlerde yanlışlıklar olmadığını söylemiyorum. “Lise öğrenimi” bize verilen öğretim ve bizim aldığımız öğrenim olarak ikiye ayrılıyor bence. Bize verilen öğretim öğrenimimizin küçük bir kısmıyken, bizim aldığımız ise büyük bir kısmını kapsıyor. Fakat biz bu süreçte aldıklarımız, bize verilene göre şekilleniyor. Bize verilen, MEB’in belirlediği müfredatla sınırlı ve akademik odaklı üstelik bizden de beklenen bu süreçte başarılı olmamız ama öğrenim denen şeyin yanında bir de eğitim var. Belki de örtük bir şekilde edindiğimiz bilgi ve becerilerden oluşan ve öğretmenlerimizin rehberliğinde yol aldığımız bir birikim havuzu… Bu havuzdan çıktığımız ve meslek edineceğimiz yılları düşününce yaşam boyu meyvesini yiyeceğimiz lise yıllarının etkisi tartışılmaz.  Bu yüzden müfredatın sadece meslek liselerinde değil Anadolu ve fen liselerinde de beceri temelli olması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin dikiş dersleri, yemek dersleri, bilgisayar dersleri gibi dersler akademik derslerle eş değer öneme sahip olmalı. Örneğin insanlarla iletişim kurma, insanları tanıma gibi hayata dair dersler de olmalı. Tabii ki herkesin ileride yapacağı mesleklere göre ciddi akademik dersler alması gerekiyor fakat hayat sadece mesleklerden ibaret değil.

Uzun lafın kısası lise öğrenimi her alanda ilerideki hayatımızı yönlendirmemizi sağlayacak çok önemli bir dönemdir. Bu öğrenim süreci de her alanda olabildiğince geniş çaplı olmalıdır. Edinilen her bilgi, yapılan her gözlem bu dönemde altın değerindedir. Gelecek yaşamımızı kolaylaştıracaktır.



önceki eser / sonraki eser