Konusu:

“Kişisel gözlem ve deneyimleriniz ışığında, lise öğreniminin size ilerideki yaşamınız için kazandırdıkları hakkında ne düşünüyorsunuz?”

 

Yazar Rumuzu: Tuz1969

 Eser Sıra Numarası: 26022024eser12


                                                                              Liseye Dair Olmayana Dair


Bu başlığı ilk gördüğümde çok heyecanlandım ve hemen yazmaya başladım. Bunun sebebi herkesin yaşam tecrübelerine benzer tecrübelere sahip olmam fakat daha da önemlisi, biraz cesur biraz buruk gördüğüm azınlık yazarlar gibi yazabilecek olmamdı.

Öte yandan sevdiğim yazarların hayatlarını farklı ayrıntılarla okumayı seviyorum. Kardeşleriyle ilişkileri, hangi yıl evlendikleri, kitaplarının yayımlanması için bekledikleri süreleri ve öğrenim hayatları en çok ilgilendiğim detaylar oluyor genelde. 

Belki şanslı dönem gençleri gibi sıra arkadaşlarımdan biri Ülkü Tamer değildi fakat eğlenceli dostluklarım oldu. İsmet Özel gibi son yıl matematikten kalmadım ve hiç okuldan kaçmadım. Fakat Attila İlhan gibi bir psikiyatri anım benim de oldu. Bu anlatacaklarımın heyecanı beni şu an okuduğunuz metne kadar götürdü.

Fakat anlatırken biraz yalan söyleyeceğimi itiraf etmek isterim. Erbaş’ın bir dizesinde okuduğum soruyu hiç şüphesiz yanıtladım ve bu sayfaları sizlere böyle sundum: Evet, insan acısından utanıyor.

Annem rahatsızlandığında 10. Sınıftaydım. Yaz tatilimi bir psikiyatri hastanesinde refakatçi olarak geçirdim. Bana kaldıysa refakatçi olmak hasta olmaktan daha zordu. Mesele annem olunca her iğneyi ben yemek istedim fakat yiyemedim. Yaz bittiğinde yaz tatili anılarımı gizlemek için yalanlar söyledim.

Biraz karaladığım cümlelerimi yalanlarımla birleştirdim ve şiir yazmaya başladım.

Yazdığımdan hiç çekinmedim, öğretmenlerim, arkadaşlarım, ailem yazdığımı hep bildiler. Bu sayede öğretmenlerimle aramda başka bir bağ oldu hep. Güzel kitap tavsiyeleriyle felsefeyle tanıştım. İlk başta felsefeye daha fazla ilgim olsa da babamın edebiyat ilgisi sayesinde şiire sonraları daha çok ilgi göstermeye başladım.

Attila İlhan ve İsmet Özel hayranı olan babam bu konuda bana hep yol gösterdi. Kendisi bu şairleri okuduktan sonra yazmayı bırakmıştı fakat ben aksine daha da heyecanlı daha da hevesli hissettim.

Belki babam olsa bu yarışmaya bir kompozisyon yazmazdı, bunları yazıyor olmak bile bana büyük bir bakış açısı kattı.

Annemle yaşadıklarım, babamın edebiyata ilgisi ve hatrı sayılır kadar öğretmen tavsiyesi kitaplarımın yanı sıra elbette lise öğrenimim bana yeni tecrübelere de kapı açtı.

Âşık olmak, Kızılay’da kendim ve arkadaşlarımla vakit geçirebilecek kadar büyümek, Tunalı’da kuğu izlemek, güvercin yemi alabileceğim yerler keşfetmek ve üniversite sınavına hazırlanmak… Tüm bunlar belki bir bakanlığın herkese sunduğu hazır paket müfredatlardan değil. Fakat inanın tüm bunlar bir cümlede lise kelimesi geçince, öğrenim diyince benim aklıma gelen tek örnekler. 


Soru başka olsaydı, ortaokul öğrenimim böyle değildi mesela. Ortaokulda çoğunu hatırlamadığım derslere can sıkıntısından zaman ayırıyordum. İlkokulda çok tembeldim ve türkçe derslerim yüzünden babamla aram bozuktu. 

Fakat lise, lise öğrenimim benim için çok keyifli ve dolu dolu geçti. 


Hayatımın geri kalanını,

Sabah kalkmak kadar sevdiğim yazmakla,

Birkaç kötü şiir karaladığım kız arkadaşlarımı hatırlamak,

Ve babam daha genç, sarışın ve yeteri kadar sinirliyken kavga edebildiğimi anımsamakla,

Geçireceğimi, geçirebileceğimi fark etmek beni çok mutlu ediyor.

Bunlar beni fil dişinden kulelere erdirmese de inanıyorum ki istesem de inşaa edemeyeceğim duygular verecek.


Tüm bunlara ek olarak yarışmanın konusunu lise öğrenimi bağlamından çıkarttığımı düşünmediğimi de söylemek isterim. Sanki 8 yıldır fiil çekimleri görmesem, biraz matematikten zorlanmasam ve edebiyat dersinde bayıla bayıla uyumamak için çaba sarfetmesem çoğu tecrübem böylesine anlam kazanmazdı gibi geliyor.

Kendimi tanıdığım, boyumun uzadığı, sıralarda uzun uzun oturmayı öğrendiğim ve tüm bunlara ek derslerimi de layıkıyla tamamlamaya çalıştığım bu dönemler lise öğreniminin ta kendisiydi.

Hayatıma vazgeçilmez neler katacak tahmin edemiyorum fakat, öğretmenlerim, komik aşklarım ve her alındığım akşam, bakışımı, nakışımı, gülüşümü değiştirdi.

Siz de bitmek üzere bu öğrenimimde güzel bir anı olarak kalacaksınız. Çok teşekkür ederim. Sağ olun, var olun. Gergin her kağıdın böyle bir vedaya ihtiyacı var.



önceki eser / sonraki eser