Konusu:

“Kişisel gözlem ve deneyimleriniz ışığında, lise öğreniminin size ilerideki yaşamınız için kazandırdıkları hakkında ne düşünüyorsunuz?”

 

Yazar Rumuzu: bal kabağı1009

 Eser Sıra Numarası: 26022024eser03


                                                                                    İÇİMİZDEKİ PARÇA


  Öğrencilik kimliğiyle günümüzün belirli bir bölümünü geçirdiğimiz okul, hayatımızın önemli bir kısmını kapsar. Kendimizi pek çok alanda geliştirdiğimiz, çeşitli bilgiler edindiğimiz, öğrenirken eğlendiğimiz bir başka ifadeyle ikinci evimiz diyebileceğimiz okullar; belki de sabah kalkmakta zorluk çektiğimiz için sevmediğimiz okullar. Ama aslında farkında olmadığımız taraf ise bize ve hayatımıza kattıklarıdır.

  Dolu dolu geçirdiğimiz dersler öğrendiğimiz yeni ve hayat kurtaran bilgiler, tecrübe sahibi olmamızı sağlayan deneyimler, sosyal hayatımızı geliştiren ilişkiler ve daha fazlası… Okul içinde yaptığımız deneylerde o önlükleri giyerek küçük bir şeyler yaptığımızı düşünsek de yaptığımız çalışmalar mutlaka birinin hayatına dokunmuş onun gelişiminde rol almıştır. Grupça yaptığımız projeler birbirimizi desteklememizi, empati yeteneğimizin gelişmesinde yardımcı olmuştur. Ayrıca başarı veya başarısızlık getirse getirmese dahi o eşsiz projeler takım ruhunu bize,  bizlere işlemiştir.  Toplu ortamlarda iş bölümü yapmayı, yeteneklerimizin neler olduğunu, takım çalışmasıyla pek çok görevin, işin üstesinden ekipçe gelebileceğimizin farkına vardırır.

  Bunlar buzdağının görünen tarafıdır tabii. Verilen ödevler, sorumluluklar, sosyal aktiviteler, projeler, etkinlikler; sosyal ve akademik hayatta aktif olmamızı, iş hayatımızda daha verimli çalışmalar yapmamızı, toplu ortamlarda iletişim sorunu olmamasını, kendimizi etkili bir şekilde ifade edebilmemizi,  güven duygusunu, kendimize karşı özgüveni ve hayatımıza yön verebilmemize katkı sağlar.

  Farklı özelliklere, karakterlere, hayatlara sahip birçok insan tanırız. Bu insanlarla dostluk kurar, arkadaşlık ilişkilerimizi sosyal hayattaki iletişimimizi geliştirmemizi sağlar. Kurduğumuz dostluklar karşımızdaki kişiye nasıl davranacağımızı, onun nelerden kırıldığını, nelerden hoşlandığını, bir olay karşısında tek taraflı değil de empati kurarak ona yaklaşmamız gerektiğini bize öğretir. Bu sosyal ilişkiler bir aile olarak okulda bulunduğumuzu sevsek veya sevmesek de saygı duymamız gerektiğini, dayanışmayı, yardımlaşmayı; toplu ortamda nasıl davranmamız, yaşamamız gerektiğini. Kısacası nereye gidersek gidelim her zaman okulun bir parçası olarak kalacağımızı gösterir.

  Bu parça okula adımımızı attığımız andan mezun olduğumuz ana kadar içimizdedir ve kalmaya devam edecektir. Toplumsal hayatın içine girdiğimizde lise hayatımızın bize kattıkları davranışlarımızı ve iletişimimizi bu tecrübelerimizle şekillendirir. Kendimizi tanımamızı, fark etmemizi kendi benliğimizle barışık yaşamamız gerektiğini fark ettirir Hayatının her dönemi nasıl senin benliğini oluşturmak için bir tuğla niyetindeyse okul da bu tuğlaların oluşturduğu bir duvardır. Bu işe dört duvar olan hayatının en önemli bir bölümüdür.

  Duvarla bakışmak gibidir hayat ve okul duvarlardan biri, duvara bakışarak fark ederiz benliğimizi, olmak istediğimiz kendimizi. Sevmeyi öğreniriz; zorluğu, sabrı, sorumluluğu, insanları… Kendimizi sevmeyi, başarı ya da başarısızlıkta bile pes etmemeyi severiz. Ama şu da var ki okul sevmeyi öğretmez bir tek. Ağlamayı da, öfkelenmeyi, üzülmeyi de kendimize katarız sevmekle birlikte. Tüm duygu değişimlerimiz muhakkak bir süre zarfında gerçekleşir, öğrenmek burada devreye girer, öğreniriz aslında bu duyguları kontrol etmeyi ve bunlarla yaşamayı.

  Ben oluşur dedik ya işte kendimiz büyür, gelişir, yenileniriz ikinci evimizde. Bu değişimin pozitif yönde olması bu ev sayesindedir. Bu dört duvar hayatımızın bir duvarını oluşturur, yeniler, güzelleştirir. Duvar tamamlandığında ise sadece özlem vardır içimizde, gözlerimiz dolu dolu bu duvarın üstündeki anıları hatırlarız. Hatıralar sırtımıza bir yük olmuştur. Bu yük hatıralarımızı hayatımıza ve kendimize yansıttıkça azalır ama asla yok olmaz, içimizde saklı kalır bir ömür.

  Gözlerimizdeki yaş bir süre sonra parıltılara ötesi alev alev yanan bir ateşe dönüşür. Sen yaratmak istediğin kişiye dönmüşsündür. Duvara ismi yazılan yeni bir bireysindir, kedini geliştirmiş bir zihin yaratmışsındır. Unutma ki okul sabittir seni geliştirir ve yeniler, değişen tek şey içindeki değişime ve gelişime açık olan zihinlerdir.


önceki eser / sonraki eser