Yazar Rumuzu: bayrak1923
Eser Sıra Numarası: 26022024eser09
LİSE EĞİTİMİNE KISA BİR BAKIŞ
Okullar, pek çok kültürel unsurla birlikte bilgiyi insanlara
(çoğunlukla çocuklar ve gençler) sistematik bir şekilde aktararak yeni
kuşakların daha donanımlı yetişmesini sağlayan kurumlarıdır. Liseler ise temel bilimlerin
altyapısının öğrencilere aktarıldığı, akademik eğitime giden yolun son
aşamasıdır. Bu anlamda bireyin gelişiminde oldukça önemlidir.
Liselerin öğretim yönü bir yana bırakıldığında öğrencinin
öğrenimi sırasında içinde bulunduğu ergenlik dönemi; öğrenciyi fiziksel,
duygusal, sosyal ve bilişsel olarak etkiler. Örneğin bu dönemde çeşitli
sebeplerden ötürü içine kapanmaya başlayan öğrenciler, okul ortamının
kazandırdığı birlikte çalışma, iletişim kurma, takım çalışması yapma gibi
becerilerle öğrenciye sosyal ve duygusal faydalar sağlar. Aynı zamanda
liselerde katılım fırsatı sunulan çeşitli etkinlikler ve kulüplerle öğrenciler
ilgi alanlarına yönelik yeteneklerini geliştirme şansı yakalar.
Günümüz ilköğretim kurumlarından olan ortaokullara kıyasla
disiplin anlamında daha sıkı olan liseler, öğrencilere yaptıklarının sonuçları
olacağını daha açık bir şekilde göstererek onların sorumluluk sahibi olmasını
sağlar. Öğrenciyi gelecek yaşamına hazırlar ve öğrencinin olgunlaşmasına
katkıda bulunur. Liseler aynı zamanda mezun olduğunda resmî olarak
"ergin" (reşit) de sayılan öğrencilerinin kariyer planı yapacağı,
geleceğini düşünsel olarak şekillendireceği bir yerdir. Bu noktada, liselerin
rehberlik servislerinin uzmanları tarafından belli bir program çerçevesinde
yönlendirilir ve desteklenir.
Kısaca ifade edilecek olursa lise eğitimi, bireyin akademik
ve sosyal hayatına, kariyer gelişimine katkıda bulunan önemli bir aşamadır. Bu
dönemde kazanılan bilgi, beceri ve değerler öğrencilerin yaşamlarına kalıcı
biçim verir. Bu nedenle lise eğitimi; yalnızca bireyin geleceğine değil aynı
zamanda toplumun ilerlemesine de önemli katkılar sağlar.
Öneminden kısaca söz ettiğim "lise" kelimesinin
isim atası olan "Lykeion"u Aristotales, hocası Platon'un okulu
Akademia'ya (Günümüzde "akademi" kelimesinin de lisans eğitimini
karşılaması çok manidardır.) bir alternatif olarak kurmuştur. Bu okulda
felsefenin ana alanlarını oluşturan metafizik, mantık, etik ve politikanın yanı
sıra biyoloji, fizik gibi alanlarda da dersler verilmiştir. Burada verilen
eğitimle liseler sadece Antik Yunan değil, dünya tarihinde önemli rol oynamıştır.
Orta Çağ Dönemi’nde eğitim, genellikle kilisenin kontrolü
altında manastırlarda veya katedrallerde verilirdi. Bu dönemde eğitim
genellikle teoloji, dil bilgisi ve felsefe üzerineydi. Rönesans Dönemi'yle
birlikte bilim ve sanat alanlarındaki yeniliklere paralel olarak eğitimde de
bazı değişiklikler yaşandı. Latince, Yunanca, matematik, astronomi ve müzik
gibi alanlara önem veren özel okullar ortaya çıktı. Ancak bu okullar genellikle
zengin ve soylu ailelerin çocuklarına yönelikti.
Antik eserlerin Arapçaya ve Arapçadan Latinceye çevrilmesi,
Rönesans ve Reform hareketleri Aydınlanma Çağı’na zemin hazırlamıştır. Buna
paralel olarak yerel dillerle eğitim verilmesi yaygınlaşmıştır. Ayrıca tedrici
olarak matematik, fen bilimleri ve sosyal bilimlere daha fazla önem
verilmiştir. Sanayi Devrimi'nin gerçekleşmesiyle de endüstriyel toplumun
ihtiyaçlarına yönelik meslekî ve teknik eğitim önem kazanmıştır. Bu dönemde
Avrupa’daki devletler tarafından desteklenen modern (çoğunlukla seküler) lise
eğitim sistemleri kurulmuştur. Bu dönemde kız öğrenciler için de eğitim
olanakları genişlemeye başlamıştır.
Osmanlı İmparatorluğu'nda ortaöğretim düzeyinde eğitim,
"idâdî"lerde verilmiştir. Bunlar, Yenileşme Dönemi eğitim
kurumlarındandır. "İdâdî" kelimesi hazırlama ve yetiştirme
anlamlarına gelir. Dönemin bütün okullarının hazırlık sınıflarına da idâdî
denmiştir. İdâdîler; bahriye, mühendishane, tıbbiye ve harbiye gibi okulların
hazırlayıcısı niteliğinde olmuştur. İdâdî Nizamnâmesi’ndeki maddelere göre her
kasabada bir idâdî açılacak, idâdilerde Müslümanlar ve gayrimüslimler beraber
eğitim alabilecek, idâdîlerde ders olarak Türkçe dil bilgisi, Fransızca,
mantık, coğrafya, tarih, cebir, kimya ve resim dersleri verilecekti. Ayrıca
babalardan da kızlarını okula kaydetmeleri istenmişti. Türkiye Cumhuriyeti'nin
kurulmasıyla beraber 1923 yılında bütün ortaöğretim kurumlarına lise adının
verilmesi kararlaştırıldı. Dünya çapında ise lise eğitimi II. Dünya Savaşı
sonrasında yaygınlaştı ve zorunlu hâle getirildi.
Tarihsel gelişimi dikkate alınarak bugünkü yapısı
kıyaslanınca ülkemizdeki liseler, karma eğitim esasının benimsenmesiyle
cinsiyet eşitliğinin büyük oranda sağlandığı kurumlar hâline gelmiştir.
Aldığımız matematik, edebiyat, tarih, coğrafya, fizik, kimya, biyoloji gibi
derslerle ciddi bir akademik altyapımız oluşmaktadır. Rehberlik servislerinin
yönlendirme çalışmalarından, okulların düzenlediği etkinlikler ve kulüplerden
yararlanma hakkına sahip olan öğrenciler, bunu en iyi şekilde kullanarak
kariyer gelişimlerine de büyük katkı sağlayacaktır. Öğrenciler, onlara sunulan
bu imkânları değerlendirerek, kendi ilgi alanlarına okul dışından da yatırım
yaparak liseden hem akademik, hem de kişisel beceri anlamında donanımlı biçimde
mezun olacaklardır.