Konusu:

“Kişisel gözlem ve deneyimleriniz ışığında, lise öğreniminin size ilerideki yaşamınız için kazandırdıkları hakkında ne düşünüyorsunuz?”

 

Yazar Rumuzu: Beyaz kelebek0000

 Eser Sıra Numarası: 27022024eser17


                                                                     MAZİDEKİ RENKLERİN ANISINA


     İnsan bu fani dünyada evinize bir defa gelen misafirden farksızdır aslında. Gelip gider... Ancak geri gelmez. İnsan doğar, gelişir, büyür ve akıl ile ahlakı bağdaştırıp olgunluk dediğimiz ideal insan yapısını elde eder. Tıpkı ilkbahar geldiğinde açan menekşeler gibi ... İnsanların ilk baharı ise lise yıllarıdır. Tam da olgunlaşmaya başladığı noktadır.


     Savunmasız bir bebek gibi masum duygularını kontrol edemez. Bu yolda birçok yoldaş edinir yarınlarını etkileyecek yoldaşlar. Bu masum duygular o kadar baskın ki uçurumu görmeniz halinde oradan atlamak isteği gibi çılgın bir şey…Ve bazen işler yolunda gitmez, düşer insan. Böyle öğrenir, böyle olgunlaşır. Her gencin, herkesin başarısının altında aslında çılgın bir arzu vardır: Başarı arzusu. Kimi savaşır, kimi boş ver der yatışır ve kendini yakar. Tıpkı Yunus Emre'nin dediği gibi "Hamdım, piştim yandım. ’Tam da öyle pişer insan, geri gelmeyeceğini fark eder. Kimi yaşı kırkı geçince farkına varınca yanıyor. O zaman  farkına varıyor tekrar eski duygularını yaşayamadığını, ilk aşık olduğundaki gibi kimseye bakamaz asla . Birçok ilki yaşadığımız bu yıllarda yine ilk defa anlıyoruz dünyayı, gerçek hayatı. Damarda kan delicesine geziyor tıpkı zaman gibi. Gerçekten de lise yılları sanki daha hızlı geçiyor. Sevinsek de üzülsek de artık genç olmadığında insan özlüyor o yılları ve şu an ben tam da bu ilk baharımı yaşamamın sevinci ile kelimeleri ve bastıramadığım duygularımı kâğıda aktarıyorum. Pişiyor içimdeki ruh gün geçtikçe, klasik bir müzik gibi anlamlı bir hale bürünüyor. Bu güzelim duyguyu sadece lise yıllarımda yaşayacağım deyip hüzünlenmek yerine Hemingway’in dediği gibi içimdeki çocuk asla büyümeyecek diyorum. Böylece gelecek için bir kaygı hissetmiyor insan ama kaçınılmaz sonumuz var ve bu da   Victor Hugo’nun dediği gibi "Geçen gençlik günleri, hayatın en parlak yıldızları gibidir; bir an için parlarlar, sonra sonsuzluğa kaybolurlar."  Gelecekteki ben ve benden sonra gelecek olan herkese diyecek tek cümlem şudur: Gençlik, hayatın baharındaki çiçektir; neşeyle açar, umutla büyür ve yaşamın yolunda kendi renklerini sergiler.



önceki eser / sonraki eser