Yazar Rumuzu: Genç Okur3315
Eser Sıra Numarası: 27022024eser18
GENÇLİĞE VE GELECEĞE BAKIŞ
Çocukların çok renkli
bir dünyası vardır. En tasasız günlerimiz çocukluk günlerimizdir. Sorumluluğun
‘s’ sinin dahi kabul edilmediği zamanlardır. Çoğu isteğimizin başkaları
tarafından yerine getirildiği, kendi düş dünyamızı yönetmekten başka işimizin
olmadığı bir dünyadır çocukluk. Sonra ilkokul ve ortaokul dönemine gireriz. Ucundan
bir parça sorumlulukla ergenliğe giriyoruz ama hala birer çocuğuz nihayetinde.
İlk bilgiler, akşamında yine kendi halimizde, kendi dünyamızda… Yavaş yavaş bir
sorumluluk becerisi kazandırılır insana. Sonra bir de bakmışsın lisedesin… Hiç
benzer mi ilkokulla ortaokula? Tonlarca sorumluluk… Gerçek dünyaya bir
hazırlıktır lise, çocukluk ve tembellik düzenine bir vedadır. Bundan sonrası
sabahın ilk ışığıyla boynumuzda bir kravatla eve veda edişlerdir. Lise, gerçek
hayatın provasıdır…
İlköğretim bize
birçok katkı sunar ancak lise gerçek hayata bir hazırlık aşamasıdır. Her ne
kadar gençliğin ateşiyle yapılan bazı hareketler akranlar içinde normal
karşılansa da toleransın az olduğunu hissettirir insana, bir ağırlığı vardır: Mantıklı
olmak durumundayız! Sonra bir arkadaş çevresi ediniriz, oradaki samimiyetle
sınıftaki herhangi biriyle kurduğunuz ilişki bir değildir. Lise yeri gelir grup çalışmalarında insana “İş
başka, arkadaşlık başka.’’ demeyi öğretir. Sonra bir de akademik konuşmalar… Akademik
iletişimimiz öyle ilkokul ve ortaokuldaki gibi olmaz. Öğretmenlerine karşı saygını
koruyarak konuşman gerekir. Onlarla her ne kadar samimi ve cana yakın bir ilişki
kurarsak kuralım herhangi bir konuda soru soracaksan saygı ile samimiyet
arasında bir çizgi belirlemeliyiz.
Sonra lise insana çok
yoğun bir disiplin kazandırır. Bir defa dersler diğer seviyelerdeki gibi basit
değildir, sıkı bir çalışma disiplini ister. Ayrıca yine diğer kademelerdeki
gibi esnek devamsızlık hakları da olmaz. Dersleri kırk dakika boyunca daha bir dikkatle
dinlemek zorundasın. Derslere zamanında gelmek konusunda yüksek disiplin
edinmen gerekir çünkü artık yüksek toleranslardan yoksunuzdur. Hatta bizim
okulumuzda zil çalmaz. Böylece üniversitedeki düzene iyice alışmış oluruz.
Liselerdeki grup
projeleri oldukça önemli bir konudur. İş yaşamına adım attığımızda bizden beklenen
önemli yeteneklerden biri de takım çalışması yapabilmektir. Bir kişinin
kişiliği proje konusunda bize uygun gelmeyebilir ve hatta bu kişi projede
belirli problemlere sebebiyet verebilir fakat bizim yapmamız gereken bu
problemi ivedilikle çözümleyip o kişinin de katılımıyla iyi bir proje
vermektir. Dolayısıyla lise yine önemli bir beceri olan problem çözme
becerisini de geliştirir diyebiliriz. Yine de bu becerilerin yanında grup
çalışmalarındaki en önemli noktanın sosyal becerilerin gelişimi olduğuna inanırım;
zaten sosyal becerilerimizin bir hayli seviye atladığı lisede grup çalışmaları
sayesinde ister istemez sosyal açıdan çok yönlü, rahat ve başarılı bir kişilik
ediniriz. Günümüzün gelişen teknolojileri ışığında yeniden yapılanan iş
sektörleri açısından bakıldığında değişen dünyanın vazgeçilmez bir becerisi
olacağı açıkça görülen sosyal beceriler ağının gelişiminde lisenin rolü oldukça
büyüktür.
Lise bizlere
İngilizce ve ikinci bir yabancı dil öğrenme olanağı sunar. Günümüzde İngilizce zaten
evrensel bir dil. Bu açıdan gelecekteki iş hayatımız için oldukça önemlidir. Bizlere
sunulan dil eğitimiyle birlikte gelen İngilizce’yi lise kademesinde öğrenebilme
olanağı da kaçırılmaması gereken bir fırsattır. Hatta işi aşkın bir şekilde
günlük hayattaki herhangi bir araştırma ve benzeri konularda da İngilizce ’ye
ihtiyaç duyarız. Bununla birlikte lise kademesi bireyi İngilizce öğrenmeye
teşvik eder ve günlük hayatımızda da etkili olan İngilizce’yi bizlere sunar. Bu
sayede birçok üniversitede verilen İngilizce eğitime kolaylıkla uyum
sağlayabiliriz.
İngilizce’nin dışında ikinci bir dil edinimi bireye birçok
yeni kapı aralar. Yine iş konusunda kilit rol oynar ve bizi güçlü kılar. Ek olarak
öğrenilen dilin konuşulduğu ülkeye yerleşme veya orada iş bulabilme konusunda
da bu eğitimin büyük katkısı vardır.
Lisede edinilen
arkadaşlıkların da yeri bir başkadır… Bu süreçte ömür boyu sürecek
arkadaşlıklara adımlar atılır. İleride arkadaşlık ilişkilerinde çeşitli
durumlara karşı alınacak tavırlar ilk önce lise düzeyinde deneyimlenir.
Yine diğer sınıf
düzeylerinden ayrı olarak lisede yarışmalar ve sosyal etkinlikler gibi
fırsatlar önümüze çıkar. Artık sosyal sorumluluk projelerine dahil olma, yeni
yarışmalara katılım gösterme ve yeni kurslara başlayıp kendini çok yönlü olarak
geliştirmek bir marifet gibi değil de normal bir davranış veya bir zorunluluk
olarak görülür. Bu çok yönlü gelişim sürecinde aynı zamanda biz öğrencilerin
daha önce fark edemedikleri bazı yetenekleri ve yeni ilgi alanları ortaya çıkar.
Bu açıdan zaten meslek seçiminin yapılması gereken lisede meslek seçiminde sağlıklı
bir ilerleyiş söz konusu olur. Ayrıca kişinin ilgi alanına ve yetenek
sınırlarına fazla dahil olmasa bile yeni beceriler edinmesinin kapasitesini
sonuna kadar zorlamayı öğrettiğini de söyleyebiliriz.
Bir de lise döneminde
çoğu insanın lisenin bir döneminde de olsa edindiği bir kitap okuma alışkanlığı
olur. Benimki gibi zaten süregelen bir alışkanlık vardıysa da bu oldukça farklı
bir uca evrilir. Lisede okunan kitaplar değişir, kimi zaman tuğla kadar kimi
zaman incecik olan ama her seferinde sonbahar ayazı gibi unutulmaz bir çarpıcı
etki yaratan kitaplara geçilir. Sizi derinden sarsan ve sizi dönüştüren
kitaplara…
Sonuç olarak lise, sonunda içinde bulunduğumuz izole dilmiş
fanustan çıkışımızı simgeler. Bu, hayata attığımız ilk adımlardır. Lise; gerçek
dünyaya, geleceğe ve gençliğe atılan bir bakıştır…