Yazar Rumuzu: metalci hakan1942
Eser Sıra Numarası: 27022024eser23
İNANMAK BAŞARININ TA KENDİSİDİR
Hayatımın hayallerle
dolu, gelecek kaygısının en ağır bastığı yanı… En saf duygularla besili,
yetişkinliğe resmen emekleyerek ulaşmış en sade, arı, duru yanı…Hayatımın belki
de en hüzünlü yanı…En en en….
Evet
bahsettiğim lise öğrenim hayatım. İleriki yaşamım için en çok kafa yorduğum,
beni içten içe düşündüren yıllarım. İçinde bulunduğum lise yıllarım…
Ben
Adanalıyım. Endüstri Meslek Lisesi 12. sınıf öğrencisiyim. Bazılarının” Eh işte
metal bölümü öğrencisi, canım en düşük bölüm” bunlardan tabiri caizse” bir
cacık olmaz “denilen bölümdeyim. Yalan yok, metal bölümünde okuyorum dediğimde
çoğu insan” hımmm öyle mi? Senin gibi zeki bir çocuk otomasyon,
elektrik-elektronik bölümlerinde niye okumuyor? Diyorlar. Artık gocunmuyorum.
Çünkü açıklama yapmak gereği hissetmiyorum bile…Yoruldum. Anlıyor musunuz?
Yoruldum.
Geçen gün
edebiyat hocam hepimize” gençler kişisel gözlem ve deneyimleriniz ışığında,
lise öğreniminin size ilerdeki yaşamınız için kazandırdıkları hakkında ne
düşünüyorsunuz? konulu kompozisyon yarışması var dedi. Gönüllülük esasına göre
katılmak isteyenler eserlerini bana getirsinler diye söyledi. Ben öyle kitab-ı
lisanla yazmayacağım, size dümdüz kendi lisan-ı halimle anlatacağım
kompozisyonumda konuyu.
Ama kim ne
derse desin, ben metal bölümünde en iyisi olmak için elimden geleni yapacağım.
Kişisel gözlem ve deneyimlerim bunu söylüyor bana…Sonuçta “Kader, gayrete
aşıktır.” değil mi? Bu sözü duydum duyalı sevmişimdir. Bu güzel söz adeta benim
hayat felsefem olmuştur. Bazı kendini bilmez şahsiyetlerin bana bölümümle
ilgili dudak kıvırdığı zamanlarda, gece yatağıma uzanıp derin düşüncelerle
gaflete de kapıldığım zamanlar olmuştur. O zamanlarda ise” Çaresizliğim gibiyse
burada hayatım, beklentisi yok hayallerimin.” diye kendi kendime iç
geçiriyordum.
Dedim ya
gafletten…Bir insana kırk gün deli dersen kırk birinci gün deli olurmuş. İşte
benimki de o hesap… metal bölümü hocalarım bize işimizi ne kadar kusursuz ve
güzel yaparsak hayatta altın bileziğimizi de kolumuza kusursuz takacağımızdan
bahsederler; ama bunu yakınlarıma on ikinci sınıf oldum hala anlatamadım.
Özellikle dayım “Başka bölüm bulamadın mı, gittin kıytırık bir bölüm okuyan,
zamanında puanını yüksek tutaydın daha iyi bölüme giderdin” diye beni dibe
çekmeler…Hele durun beni asıl yaralayan babamın da dayımla aynı fikirde olması.
Zaten atalarımız boşuna dememişler” Ağacın kurdu bedenindedir. “ diye…
Ben metal
öğretmeni olacağım belki…Büyük bir fabrikada kendi bölümümle alakalı üst
düzeyde çalışacağım belki…Kendimi geliştirip, ne bileyim arabaların, uçakların,
trenlerin, gemilerin metal gövdelerini ben yerleştireceğim belki…Ya da
çalıştığım şirket, araba fabrikası her neyse beni başarılarından dolayı (işimi
kusursuz, çok güzel yaptığım için) yurtdışına gönderip orada iyice pişmemi
sağlayacak belki…Neden öne set çekiyorsunuz, neden hayallerime ket
vuruyorsunuz? Bana öyle geliyor ki bu yarışma benim kimseye anlatamadıklarımı,
ben de saklı kalanları, içimdeki gelecekle ilgili hayallerimin en yakınlarım
tarafından nasıl kösteklendiğini anlatma fırsatı doğurdu. Bir nevi terapi gibi
geldi bana…Ah be babam bana” Sen de mi Brütüs” sözünü niye dedirtiyorsun?
Canını yediğim…Bana güç versen …“Harabat ehlini hor görme Zakir, defineye
malik viraneler var” . Erzurumlu İbrahim
Hakkı Hazretlerinin sözlerinden…Edebiyat hocamdan ilk duydum Zakir ile Şakir’in
hikayesini…Bende de cevher var gör be dayım…Kulakları çınlayası edebiyat hocam
bir de hep bize” Arkadaşlar, inanmak başarının ta kendisidir. Azimle akan su
taşı bile deler, yeter ki isteyin, kendinize inanın” der. Aaaa bir de bana her
konuda yardımcı olan, liyakat sahibi, kadirşinas müdürümden bahsetmeden
geçemeyeceğim. O da benim kendime olan inancımı yerine getiren” başarı daima
inananlarındır.” Bakın gençler, Çanakkale’de bir avuç Türk askeri koca bir
düvel Ordu’yu yendi. İşte bu isimsiz kahramanlar inandılar ve başardılar” diye
anlatır bizim motivasyonumuzu yükseltir can müdürüm…
“Oxford
vardı da biz mi okumadık? “demeyeceğim. Kendi Oxford‘umu kendim kuracağım. Yani
kendime inanacağım.
Bahsetmiştim
ya başta Adanalıyım. Mahallem racon kesmenin adamlık sayıldığı, çetelik
metelik, silahlı, mafyalı”01 Adana “denen saçma sapan internet filminin
çekildiği Hürriyet Mahallesi… Adana’nın Teksas’ı… Malum hayat şartları, derme
çatma, dededen kalma evimizin burada oluşu bizi bu mahalleye adeta çakılı
tuttu. Böyle bir mahallede oluşum beni zerre kadar mutsuz etmiyor biliyor
musunuz? Ben okuluma, üniversite sınavına, geleceğime bakarım. Hep kıt kanaat
geçindiğimizden sadece babam hayıflanır. Ben onu teselli ederim. Sanki o benim
oğlum ben de onun babasıyım… Ben birdenbire büyüdüm. Ben evin hep en
akıllısıyım ama böyle akıllı biri neden bu bölümdeymiş? İşte bana en çok da bu
koyuyor…Benim oğlumun kolunda altın bileziği olacak, ileride kendi işini kurar Allah
‘ın izniyle, desene be güzel babam…Hayallerinin peşinden git aslan oğlum desene
be canım babam…
Stajda
ustalarım memnun, okulda atölye hocalarım beni takdir ediyor…En güzel kaynağı
ben yapıyorum bu yaşta…Demirden kaynakla adam bile yaparım eyvallah…
Bakın
yakın zamanlarda asrın felaketi 6 Şubat depreminin yaşandığı günlerde biz metal
bölümü öğrencileri, bölüm hocalarımızla, karakış zemheri demeden gece gündüz
çalışıp, depremzede kardeşlerimize çadır sobası yaptık. İki kamyon dolusu
sobayı Hatay’a, Kahramanmaraş’a götürdük. Ellerimizle çadırlara sobaları kurup
yaktık, bolca hayır duaları aldık. Bir tane yaşlı teyze bana sarıldı” Anan
baban nur olsun, Allah razı olsun yavrum” dedi. Bu dua seni cennete uçurmaya
yeter de artar bile yiğit babam…
Şunu
biliyorum ki benim lise hayatında edindiğim tecrübeler bana ileriki yaşamımda
ışık, rehber olacak. Ben belki Togg fabrikasında belki de daha nice yerel
arabaların fabrikalarında mühendis ya da ustabaşı olacağım. Hayallerimin
peşinden kim ne derse desin gideceğim. Kaderin gayrete olan aşkını iyice,
ruhumun tüm derinliklerinde hissedeceğim…”
İnanmak
başının ta kendisidir” sözünden ilham alıp, mesleki başarıya ulaşınca” inandım
ve başardım” diye tüm dünyaya haykıracağım…