Konusu:

“Kişisel gözlem ve deneyimleriniz ışığında, lise öğreniminin size ilerideki yaşamınız için kazandırdıkları hakkında ne düşünüyorsunuz?”

 

Yazar Rumuzu: salus4149

 Eser Sıra Numarası: 27022024eser25


                                                                        HAYATIN ADIMLARI

    Her çocuk, sınıf atladığında yeni bir eğitim düzeyine geçtiği için kaygı duyar. Oldukça normal olan bu durumu bende yaşadım. Bir sınav ile girdiğim lise serüveni başlarda korkutucuydu. Aslında buradan sonra genelde rutin giden süreç pandemi döneminin başlaması ile eve kapanmıştım, tabi ki sadece ben değil bütün dünya da durum aynıydı. Lisenin ilk yılında evde online olarak aldım derslerimi. Hiç alışkın olmadığım bir sürecin içine daha atılmıştım.  Orta okulda görmediğim dersleri görmeye başlamıştım aynı zamanda. İlk başlarda yeni derslerin sayesinde ve bilgisayar başında ders görmek oldukça eğlenceliydi. Tabi zaman geçtikçe bilgisayar başında olmak odağımı derslere vermemi engellemeye başlamıştı. Elimdi değildi, daha lisenin tam olarak ne olduğunu anlamaya çalışırken kendimi zorlu bir yolda buldum. Tabi elimden geldiğince kendimi derslere odaklamaya çalıştım, nitekim pek başarılı olamadım. En sonunda çabalarımla ilk seneyi atlattım. Sadece online olarak arada bir yüzlerini kameradan gördüğüm sınıf arkadaşlarımı artık yüz yüze görecektim. Aslında bu durum benim için ne kadar kaygılı olsa da sosyalleşmem ve korkularımı yenmem için bir fırsattı.  Uzun süre dışarı çıkmadığım için okulun ilk günü benim için oldukça korkutucu bir hal almaya başlamıştı zihnimde. Aklımda, türlü kaygı ve düşünce ile gittim okula. İlk dersime girdiğimde aslında korkacak hiçbir şeyin olmadığını anladım. Zaten neredeyse herkesin durumu benimle aynıydı. Tabi bu çekingenliğimin bana birçok faydası oldu. İlk arkadaşlığım ve beni oldukça farklı bir dünyaya atılmamı sağlayan olaylar silsilesi başladı. Bir kırmızı kalem sayesinde ilk arkadaşımı edindim. Ardından bir tane daha, bir tane ve bir tane daha.  Arkadaşlıkların çoğunluğu ortak noktalardan doğar. Ama bizim durumumuz biraz farklı. 

Ortak noktaları fazla bulunmayan ama birbirlerini tamamlayan beş kişiydik sadece. Hepimizin farklı ilgi alanları ve kişilikleri, hem ilgi alanlarımız gelişmesine ve bilgi birikimimizin artmasına yol açtı. Aslında ilk kapsamlı keman ve resim ile ilgili bilgileri onlardan öğrendim. Tabi öğrendiğim şeyler bunlarla sınırlı kalmadı. Lisemin ikinci senesinde, felsefe öğretmenim sayesin bu seferde kendimi tamamen farklı bir dünya da daha buldum. Nasıl felsefe yapıldığı, kimlerle ve neden yapılması gerektiğini bana öğretti. Tabi ben sadece dinlediklerimle kalmayıp, felsefe ile ilgili bir sürü kitaplar okumaya başladım. Bu durum zaten var olan kitap okuma alışkanlığımı bana geri kazandırdı.  Dersleri sevmemizin en büyük nedeni öğretmenlerimizin bize olan yaklaşımlarıydı. O zamanlar yaşımın küçük olmasından kaynaklı sanırım bunu fark edemedim.  Mesleklerini severek ve heyecanla anlatması bizim derslere bakış açımızı da oldukça etkiliyor. Bunu biraz daha olgunlaştıkça fark ediliyor. Tabi ki lisede okuduğum bu dört yıl boyunca tüm hayatım tozpembe geçmedi, zaten kimin geçer ki? Kavgalar, arkadaşlarımla istemeden birbirimizin kalbini kırdığımız zamanlarda oldu. Ama bunun sonucun da beni gerçekten ileriye götüren şeyler öğrendim. Hayatta, işimizde her zaman insanlara karşı daha dikkatli olmamız gerektiğini de aklımın bir ucunu yazdım.  Farkına vardığım diğer bir husus ise, eğer kendimi geliştirmeyi ve fark ettiğim yeteneklerimin üstüne gidersem gelecekte her türlü istediğim yere geleceğimi inanmaya başladım. Açıkçası ilerideki mesleğimi nasıl yapmam gerektiğimi öğretmenlerimin davranışlarında seçtiğimi söylersem yalan olmaz. 


   Gözümdeki ışığı kaybetmeden devam etmeyi, pes etmemeyi öğrendim. Kim ne derse desin lise zordur, ilerideki karakterimizin temlerinin atıldığı bir dönem. Lisede bizi büyüten, arkadaş ortamımız ve öğretmenlerimiz. Bugün, yeteneğimde başarılıysam bu öğretmenlerimin sayesinde ve beni yeteneğimin üzerime gitmem konusunda teşvik ettiler. Sadece ders anlatmakla kalmayıp, yapabileceklerimizin ve asla bir sınırımızın olmadığı öğrendim. Hayatımın her alnında işime yaracak bilgiler öğrenmedim belki ama nasıl arkadaşlıklar kurmam gerektiği, ileride işimi elime aldığımda nasıl davranmam gerektiği konusunda birçok bilgi sahibi oldum. En çok şaşırdığım ise, öğretmelerimin aslında bize hiçbir şey belli etmeden yanımızda olma çabalarıydı. Tabi ki her meslek de duygular işe yansımaz ama onların verdiği çaba bana ilham kaynağı oluyor. Kendilerinden yaşça küçük ve hayatın en zor dönemi, yani ergenlikte olan bir sürü çocuğa üstün bir sabır göstermeleri benim yolum. 

Öğretmenlerimle beraber aynı ortamda bulundukça, gözlem ve analiz yeteneğimde de artış olduğunu düşünüyorum. Bu durum da ileride yapmak istediğim meslek için biçilmiş kaftan olma özelliğimi arttırıyor.  Belki bir öğretmen kadar sabırlı olmak için daha çok yol kat etmen gerekiyor ama bunu elbet başaracağıma inanıyorum.



önceki eser / sonraki eser